Türkiye’nin uluslararası alanda en çok tanınan sanatçılarından olan Halil Altındere’nin 2021 yılında ürettiği, “Güvenlik Ağacı” isimli heykeli Mozaik Ortaköy’de sergilenecek.

Halil Altındere’nin bienaller ve müzeler için ürettiği projelerinin ötesinde dış mekânda, sokaktan geçen tesadüfi izleyici ile buluşacağı bu eser, sanat meraklılarının olduğu kadar sanatla ilgilenmeyen pek çok kişinin de radarına takılacak gibi görünüyor.

Sanatçının, Yaman Erturan’ın davetiyle ürettiği ve Mozaik önünde kalıcı olarak sergilenecek olan Güvenlik Ağacı isimli çalışması, ilhamını, 21. yy’ın gözetleme merakından alıyor. Gözetlemenin neredeyse bir obsesyona dönüştüğü çağımızda,  göz retinası okuyan kameralar, drone’lar, internet çerezleri ve daha birçok araç bedenlerimizin bildiğimiz ve bilmediğimiz verilerini toplar ve işlerken, gözetlenmek giderek daha sofistike/görünmez ve gerekli olduğu düşünülecek şekiller alıyor. Telefonunuza indirdiğiniz app’lerle, robot call center çalışanlarının kaydettiği sesinizle veya instagrama yüklediğiniz 20 yaş fotoğraflarınızla, çoğu zaman gönüllü olarak paylaştığınız bilgiler, sizle ilgili bir bilgi ağacı oluşturuyor. Altındere’nin ürettiği Güvenlik Ağacı, tüm bu gözetleme kültünün bir metaforu olduğu gibi, uygarlığımızın arka bahçesindeki ağacın, 21. yy’da açan çiçeklerinin nasıl göründüğünün bir akıl yürütmesi olarak da görülebilir.

Sanatçı, eseri ile ilgili verdiği röportajda şöyle söylüyor;

“Süreli sergilerde kavramsal çerçeveye odaklanırım; bir kalıcı dış mekan eseri ürettiğimde ise hem kavramsal, hem mekânsal bağlama göre hareket ederim. Çevresindeki mimari ve çevresel yapıyla paslaşır ve eseri ona göre ölçeklendiririm.  Son eserim Güvenlik Ağacı adlı heykelimi Mozaik Design gibi oldukça işlek bir yerin bahçesine koymak üzere Yaman Erturan’dan davet aldığımda, geniş bir araştırma ve ön hazırlığın ardından projeyi hayata geçirdim. Malzeme, ölçülendirme, çevre düzenlemesi, eserin izleyici ile olası karşılaşma açıları vb.”

1997’de gerçekleşen 5. İstanbul Bienali’nde dev boyutlu kimliklerden oluşan Tabularla Dans-2 adlı enstalasyonunu Darphane-i Amire binasının bahçesinde sergilenen sanatçı, 2002’de düzenlenen Manifesta’da, Frankfurt Havalimanı’na özel bir yerleştirme yapmıştı. Sanatçının 2008 yılında İstiklal Caddesi’nde sergilediği Pala Şair adlı heykeli, en çok tanınan eserlerinden biri oldu. 2009 yılında Berlin’de bir meydanda sergilenen Doğrudan Demokrasi Anıtı isimli ters dönmüş Alman polis arabası heykeli, kısa sürede bölgenin buluşma mekanlarından birine dönüştü. 2019 yılında küratörlüğünü Ralph Rugoff’un üstlendiği 58. Uluslararası Venedik Bienali’ne davet alan sanatçının ürettiği çalışmalardan biri Neverland isimli bir dış mekan yerleştirmesiydi. Eser, ulus temsiline dayalı sergilemeleriyle bilinen Venedik Bienali’nde, ötekilerin/dışlanmışların/vatansızların temsiliyetini sorguluyordu. Yine 2019 yılında sanatçı, Çırağan Sarayı bahçesine 9 metrelik Limuzin Polis Arabası çalışması yerleştirdi. Son dönemde heykel çalışmalarına ağırlık veren sanatçının Drone Killer adlı çalışması Riva’da, Hikayenin Düğümlendiği Yer adlı heykeli Küçükkuyu’da; 2021 tarihli Crocodile Rider heykeli ise Burgaz Ada’da sergileniyor.